Uyku sorunu yaşayan kişiler üzerinde yapı lan küçük bir araştırmaya göre, uyku sırasında yaşanılan belli belirsiz solunum problemleri, stres ve tuvalete gitme ihtiyacı gibi olağan şüphelilere kıyasla, uykusuzluğa yol açmada daha büyük bir rol oynuyor olabilir.

Sleep dergisinin son sayısında yayınlanan makale, kronik uykusuzluk çekenlerin gece boyunca 30 kez uyandıklarını ve kısa süreli bir solunum probleminin (örneğin solunan oksijen oranındaki bir düşüş) bu uyku kesintilerinin yüzde 90'ına neden olduğunu ortaya çıkardı.

Bu kişilerin hiçbiri, uyku sırasında solunum problemi yaşadığını bilmiyordu. Sadece 20 kişinin katıldığı araştırmada, karşılaştırma yapmak için normal uyku düzenine sahip kişilerden oluşan bir kontrol grubu yoktu. Ancak uzmanlar denekleri takip etmeye değeceğini düşündü çünkü araştırma uykusuzluğu, vücudun hem fiziksel hem de psikolojik olarak uyanık olduğu bir "aşırı uyarılma" sorunu olarak gören baskın teoriyle çelişiyordu. Daha önceki çalışmalar aşırı uyarılmayı uykuya dalmadaki gecikmelere ve bölünmelerden sonra uykuya dalma güçlüğüne bağlıyordu. Ancak bu teori, uyanmaya ilk aşamada neyin yol açtığını açıklamıyor.

New Hampshire'daki Dartmouth College Tıp Fakültesi'nde psikiyatri ve uyku bilimleri profesörü olarak görev yapan ancak araştırmaya katılmayan Michael J. Sateia, "Bu, hiçbir şekilde göz ardı edilemeyecek çarpıcı bir bulgu. Yine de uyarılmanın bizzat üst solunum yollarında dengesizliğe yol açabildiğini biliyoruz. Ama hangisinin önce gerçekleştiği belli değil" diyor. Sateia, New York'daki Canandaigua VA Tıp Merkezi'nden Wilfred R. Pigeon ile birlikte araştırmaya eşlik eden bir inceleme yazısı yazdı. Araştırmada New Mexico'dan uyku uzmanları kronik uykusuzluk sorunu o lan 2 0 k işiyle m ülakat yaparak, onlara geceleri kendilerini neyin uyandırdığını sordu. Bu kişilerin hepsi özel bir klinik olan Maimonides Uyku Sanatı ve Bilimi'ne başvurmuştu. Hiçbirinde uyku apnesi gibi bir solunum rahatsızlığı ya da onun daha hafif bir türü olan uyku solunum bozukluğu belirtileri yoktu. Çoğu uyku hapı alıyordu.

Grup üyeleri uyanmalarını kâbuslara, tuvalete gitme ihtiyacına, ağrıya ya da "kafalarının içinde dolanan düşüncelere" bağladı. Katılımcıların her biri, beyin dalgalarını ve solunumlarını takip eden sensörlere bağlı olarak uyku kliniğinde bir gece geçirdi. Araştırmacılar beyin dalgalarının en az 16 saniyeliğine uyanma durumuna geçtiği her uyanışı ve solunan oksijen oranının normal seviyelerin altına düşmesine yol açan her solunum problemini kaydetti.

Kliniğin tıbbi direktörü olan Doktor Barry Krakow, "Uyanmaların neredeyse hepsinin birkaç saniye öncesinde, uyanmaya yol açan anormal bir nefes alma durumu vardı" diyor. Yeni ça l ı şma solunum problemlerinin uykusuzluğun önem verilmeyen nedenlerinden biri olabileceğini ve bu sorunların tedavi si n i n uykusuz luğu giderebileceğini söylüyor. Doktorlar uyku sırasında hava yollarını açık tutmak için hastalara diş protezleri ya da daha ciddi vakalarda "pozitif havayolu basıncı makinesi" tavsiye edebilir.