Ruh, vücudu ev gibi kullanır. Uykuya dalınca çıkar gider. Uyanma sırasında tekrar gelir. Ölen vücut, yıkılan ev gibidir. Yeniden yaratılıncaya kadar ruh oraya dönmez.

Şu âyet bunu anlatmaktadır:

“Allah ölüm esnasında ruhları alır, ölmeyen¬lerinkini de uykuda alır. Ölümüne hükmettiğini tutar, ötekini belli bir vakte kadar salıverir. (Zümer 39/42)

Âyete, daha açık olarak şu meâl verilebilir:

“Allah ölümü esnasında nefsleri vefat ettirir, ölmeyen¬ nefsin vefatı uykudadır. Ölümüne hükmettiği nefsi tutar, ötekini belli bir vakte kadar salıverir.”

Uyku ve ölüm konusu üzerine farklı ayet-i kerimeler mevcuttur. Benzer şekilde Peygamber efendimiz (s.a.v.) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmakta¬dırlar:

"Sizden biriniz yatağına çekildiğinde elbiselerinin ucu ile döşeğini süpürsün. "Bismillah" desin. Çünkü o yataktan kalkıp gittikten sonra onun yerine ya¬takta neyin yattığını bilemez. Yatağa yatmak isterken sağ tarafına yatsın ve"Ey Allah'ım seni tesbih ederim. Yanımı senin adınla buraya koyuyorum ve senin adınla buradan kaldıracağım. Eğer ruhumu tutup gördemyeceksen (ölecekse) sen onu affet. Şayet tekrar göndereceksen sen onu salih kullarını muhafaza ettiğin şey ile muhafaza et."

Bu konuda bulunan ayet ve hadisler uyku ve ölüm arasındaki kuvvetli ilişki üzerine dikkati çekmekteler. Ancak uykuda ölen kişinin akıbeti ile ilgili herhangi bir hadis söz konusu değildir. Önemli olan kişinin ne üzere öldüğüdür.